Yüz Dolguları Bizi Mutsuz Edebilir mi?

Yüz Dolgusu

Yaş ilerledikçe yüzümüzde oluşan bazı problemlere çare olması için yaptırılan dolgular genellikle çok memnuniyet verici sonuçlar ortaya çıkartır. Yüz dolgusu yaptıranlar da giderek artmakta. Ama bazen yüz dolgusu yaptırdığı halde sonuçtan memnun olmayan hasta grubunun bu mutsuzluğuna neden olabilecek durumları anlatmaya çalışacağım.

Dolgular, çoğunlukla yüzdeki belirginliği az, buruşma gösteren dokuların ya da çukurların doldurulması için üretilmiş, çoğunlukla hyaluronik asit dediğimiz maddeyi içeren, enjeksiyon ile uygulanan estetik ajanlardır. Hyaluronik asit derinin yapısında bulunan, vücut tarafından da üretilen ve zamanla vücut tarafından metabolize edilen bir moleküldür. Günümüzde tüm dünyada ve ülkemizde pek çok doktor tarafından bu uygulamalar yapılmaktadır. Uygulama prosedürünün kolay olması, estetik cerrahi uzmanları dışındaki diğer estetik ile uğraşan tıp dallarına mensup doktorların da bunları sık uygulamasına neden olmuştur. Bir çok ülkede hyaluronik asit içeren ya da başka dolgu maddelerini içeren dolgu türleri üretilmektedir. Tüm ürünlerin sağlıklı olduğunu söylememiz mümkün değildir. Özellikle kalıcı olduğu söylenen dolgular ile ilgili sorunlar oldukça fazladır. Belli başlı ülkelerde üretilen FDA onaylı ve piyasada uzun süreli kullanımı ve kabulü olan ürünlerin kullanımı kesinlikle daha güvenli ve sağlıklıdır. Dolgu yüzde en çok dudak, yanak, göz altı, elmacık kemiği, çene kontürü şekillendirme ve mimik çizgilerinin belirginliğinin azaltılması için kullanılır. Bir de yüzde geçirilen travma, hastalıklar ya da ameliyat sonrası oluşan çukurların doldurulması için de sıkça dolgu uygulaması yapılır. Her bölgeye uygulanan dolgunun kalınlığı farklıdır. Her bölgeye ve her kişiye uygulanan dolgunun miktarı farklıdır. Her bölgeye ve her kişiye uygulanan dolgunun kalıcılığı da farklıdır. Bu kısa özetlemeden sonra çoğunlukla 5 dakika içinde yüzümüzde gülümsemeye neden olan bu uygulama hangi durumlarda bizi mutsuz edebilir konusuna gelelim.

Aklıma gelen durumları, yaşadığım ve hastalarımın yaşadığı tecrübeler ışığında şöyle maddeleyebilirim.

1. Estetik işlem maliyeti tabiki de çok önemli. Yüz dolgusu fiyatları çok ucuz sayılmaz. Bazen imkan yettiği miktar da dolgu yaptırılınca hayaldeki sonuçları elde etmek mümkün olmaz. Bir örnek verelim. Dudakları çok ince bir kişi tek tüp dudak dolgusu ile kalın dudaklara sahip olamaz. Ya da zaten dudakları kalın olan bir kişide orta kalınlıkta bir dolgu kişiyi tatmin edecek bir dolgunluk sağlamaz. Ona daha fazla ya da daha kalın bir dolgu gerekir.
2. 50 yaş üstü özellikle boyunda da sarkması olan kişilerde yapılacak dolgu işlemlerinden yüz germe işlemindeki gibi bir beklenti içinde olmak yanlıştır. Bu durumda ancak yanaklar kısıtlı miktarda yukarı alınıp mimik çizgileri bir miktar azaltılabilir.
3. Belli başlı tüm dünyaca kabul gören güvenli dolgu maddeleri dışında dolgu maddelerinin kullanımı çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Yine maliyeti azaltmak gayesi ile yapılan bu durum yarardan çok zarara neden olur. Dolgu maddesinin doku içinde granülasyon dediğimiz kütlelere yol açması, enfekte olması, yer değiştirerek şekil bozukluklarına neden olması ya da kendi miktarından çok daha fazla ödeme neden olması sık rastlanan komplikasyonlardır.
4. Yağlı deriye sahip olan kişilerde mimik çizgileri daha derin ve belirgindir. Deri de daha kalındır. Bu nedenle çizginin düzeltilmesi için daha fazla dolgu harcanmaya kalkışılırsa o zaman dolgu kalıp gibi dağılmayabilir. Bu durum görsele yansır. Kişinin bunu dağıtmak amacıyla oynaması da enfeksiyona sebebiyet verir. Bu tip ciltlerde dolgu miktarı az tutularak deriyi inceltici dermapen, kimyasal peeling tarzı uygulamaların seçilmesi daha isabetli olur.
5. Yaş ilerledikçe deri kalınlığı azaldığından dolgu maddelerine olan ihtiyaç artar. Ayrıca yapılan dolgununda oluşturduğu görüntüyü muhafaza etmesi güçleşir. Bu durumda yaşın getirdiği bazı özellikleri kabul edip bilinçli olarak dolgu uygulaması yapılması daha başarılı sonuçlara sebebiyet verir.
6. Yüzün her bölgesinde deri kalınlığı farklıdır. Mimik çizgileri bazı yerlerde derin oluk tarzında çukurlar oluştururken bazı yerlerde deri içi çizgilere neden olurlar. Bu nedenle daha derin çizgiler, yanak dolgusu, çene kontürü oluşturulması gibi vakalarda kalın dolgular tercih edilirken, göz altı ışık dolgusu, dudak kenarı, ince göz-alın çizgileri için ince dolgular tercih edilmelidir. Yanlış yapılan tercihler başarısız sonuçlara yol açar. Örneğin deri içi çizgilere uygulanan kalın dolgu çizgiyi daha belirgin hale getirebilir.