Günümüzde neredeyse her türlü estetik sıkıntıya çare var. Kişisel bakım, farkındalık ve paylaşımların arttığı bu zamanlarda talep fazla olunca estetik sektöründe gelişmeler ve tecrübeler gitgide artmakta. Ben de yıllardır cerrahi ve cerrahi dışı bir çok işlem için hizmet sunmaktayım. Böylece normalde rutin olmayan bir takım uygulamalar ve onlar konusunda yeni tecrübeler edinmekteyim. Bunlar ile ilgili naçizane bir kaç uygulama alanı konusunda tecrübe paylaşmak isterim.
Kulak estetiği baş bölgesinde en çok uyguladığımız işlemlerden biridir. Çoğunlukla halk ağzı ile kepçe kulak denilen kulakların önden çok belirgin olduğu durum için kulak estetiği ameliyatı gerçekleştirmekteyiz. Bu işlem için uygulanılan çeşitli kıkırdak katlama ya da kesme teknikleri söz konusudur. Eskiden çok kullanılan kesme teknikleri ile ilgili ileri vadede bazı estetik sıkıntılar olabilir. Özellikle kulak derisinin daha ince olduğu kadın hastalarda kulak kıkırdaklarının keskin kenarlarının dışarıdan görünür olması estetik açıdan rahatsız edici olabilir. Bunu düzeltmeye yönelik cerrahi tanımlı bir işlem ne yazık ki yok. Deri altı dokunun kalınlaştırlamsı amacıyla yağ enjeksiyonu düşünülebilir. Ancak o kadar dar ve deri altı yapışıklıkları olan bir alana yağ enjeksiyonu yapılması çok mümkün değil ne yazık ki. İşte bu nedenle ince kıvamlı bir dolgu uygulamasının olumlu sonuç vereceğini düşündüm. Hem miktar olarak hem de uygulama rahatlığı açısından son derece olumlu sonuç aldım. Bu bölge hareketli bir bölge olmadığı için kalıcılığının da daha fazla olacağı kanaatindeyim.
Yaşımız ilerledikçe derimiz inceliyor ve elastikiyeti azalıyor. Buna bağlı olarak yüzümüzün her yerinde sarkmalar oluşuyor. Komik bir şekilde kulak memesi derisinde de bazı kişilerde katlanma oluşuyor. Bu durum bazı kişilerde daha bariz olabilir ve kişiyi rahatsız edebilir. Mimik çizgilerinde yapılan dolgu uygulamaları burada da tatbik edilebilir. Son derece kolay bir enjeksiyon ile bu problem çözülmüş olur.
Burun yüzümüzün ortasında olan bir yapı ve kişinin yüz estetiğinde son derece önemli bir rolü var. Tarihte de ilk yapılan estetikler burunun doğumsal ve edinsel problemlerine yönelik olmuştur. Günümüzde de hala en çok yapılan estetik ameliyatların başında gelen burun estetiği bazı kişilerde son derece güzel sonuçlara kısa sürede ulaşmayı sağlarken bazı kişilerde süreçler sıkıntılı ilerleyebilir. Bu durum burun yüz anatomisine bağlı bazı değiştirilemez sorunlara ya da kişinin istekleri ile tatmin edici sonuçların sağlanamamasına bağlı olabilir. Bu durumda defalarca ameliyat olmaktan çekinmeyen bir hasta grubu mevcuttur. Her ameliyat bölgenin dolaşım yapısını değiştirdiği ve başarı şansını azaltıp komplikasyon oranını arttırdığı için daha basit yöntemler ile sorunu çözme yoluna gidilebilir. İşte bu aşama kontrolü bir şekilde yapılacak basit bir dolgu uygulaması sorunu çözebilir. Tekrar altını çizmek isterim ki burun da hareketli bir alan olmadığı için dolgular bu bölgede kalıcı sonuçlar sağlayabiliyor. Bu sayede tekrar ameliyat olma stresi ve oluşabilecek komplikasyonlar önlenmiş oluyor.
Gülmek gözlerinin içi de gülüyorsa herkese yakışır diyebilir miyiz ? Tabiki manevi açıdan bir mutluluk arkasından geldiği için yakışır. Ancak günümüz de iyi görünmek daha önem verilen bir durum olduğu için içi gülen gözlere güzel diş ve uygun görünümde dudak şekli de eşlik edince paylaşılmaya değer olduğu düşünülüyor. Bazı kişilerin burun dudak anatomik yapısındaki doğumsal ya da edinsel sıkıntılar nedeniyle gülerken özellikle üst dudak iki taraflı içe kaçma yapabilir. Bu da kişinin gülmesini saklama ihtiyacına neden olabilir. Bu durum ince dudak probleminden farklı bir durumdur. Hem erkek hem de kadınlar da bu durum sıkıntı yaratabilir. Bu sorunu da uygun ölçüde yapılacak ufak bir dolgu işlemi ile çözmek mümkün olmaktadır. Böylece gülünce oluşan rahatsız edici görünüm düzeltilmiş olunur.