Toplum baskısı insanı her yönden etkileme gücüne sahiptir. Bunun temel sebebi ise bireyin toplumda kabul görme arzusudur ve bunun ayıplanacak hiçbir yanı yoktur. Günümüzde ise estetik ameliyatların popülerlik kazanması ile bu konudaki olumlu ve olumsuz baskı azımsanmayacak duruma geldi. Peki ya nedir bu estetik ameliyat yönlü toplum baskısının insanlardaki en yaygın etkileri?
‘Zeynep abla bile artık fazla kilolarımla dalga geçiyor, ne yapacağım!’
Fazla kilolar, kadın erkek fark etmeksizin hepimizin kabusu. Fazla kilolar bir türlü tam anlamıyla gitmiyor, belli bir sınıra gelince kilo verme serüveni ansızın duruyor ve o fazla kilolar yerleşik hale geliveriyor. İşte bu noktada liposuction fikri el uzatıyor, aklımıza giriyor. Zeynep ablanın ardından Fatih amca da kilolarımızı yüzümüze vurmaya başladı mı liposuction artık sadece bir fikir olmaktan çıkıyor, bir eyleme dönüşüyor.
‘Murat sen bıraksan mı biraz dar tişörtler giymeyi, yani yanlış anlama tabi de..’
Evet, ergenlikte alınmış kiloların yahut babaların ve onların babalarının mirası jinekomastiden, yani erkekte büyük meme derdinden bahsediyorum. Deniz, havuz tatillerini gölgeler, o çok sevdiğiniz biraz dar tişörtü giymekten alıkoyar, zaman zaman fazla samimi arkadaşlarınızın takılmalarına konu eder ve daha nicesi… Çözümü ise hayal ettiğinizden çok daha basit! Bir estetik cerrahtan randevu alıyorsunuz ve 1,5-2 saatlik bir ameliyattan sonraki hafta çok sevdiğiniz tişörtten birkaç tane daha edinip özgüvenle giyiyorsunuz.
‘O da çok yaşlandı ya, botoks bile yaptırmış.’
Duygularımızı mimiklerimize yansıttığımız için yüzümüzdeki çizgiler aslında duygulara sahip olduğumuzun bir kanıtıdır. Ancak günün birinde bu kanıtlar hoşumuza gitmemeye başlarsa onlardan kurtulma isteği de tamamen doğaldır ve gizlenecek hiçbir yanı yoktur. Erken yaşta botoksa ihtiyaç duymaksa erken yaşlanma belirtisi değil, mimik kullanmakta çok yetenekli biri olma belirtisidir. Bu belirtiler rahatız etmeye başladığı zaman onlardan kurtulma isteğinin yanlış hiçbir yanı yoktur.
‘Canım senin burnun karakteristik, çirkin değil ki!’
Araştırmalara göre en yaygın estetik ameliyat burun ameliyatıymış. Hatta bazı ülkelerde zenginlik anlamına geldiği için ameliyata ihtiyaç duymayanlar bile burunlarına atel taktırıp ameliyat olmuş gibi yaparlarmış. Dünyada durum bu şekildeyken, burnundan memnun olmayan bir insanın burnunun ameliyatlı olmasını sır gibi saklamasının bir anlamı yok. Yüzümüzün tam ortasında yer alan burnumuzun gözümüze en sık görünen organımız olması sebebiyle eğer artık ‘karakteristik’ değil güzel ve yüz tipinize yakışan bir burun istiyorsanız, buna kimsenin karışma hakkı yoktur.
‘Boşuna dekolte giyme bence, yakışmıyor sonuçta…’
Küçük memelerin, ağırlık olmaması, beğenilen kıyafetleri fazla endişelenmeden giymeye olanak tanıması, kişiyi daha zayıf göstermekte rolü olması gibi avantajları vardır ve kişi halinden gayet memnun olabilir, böyle bir durumda zaten dışarıdan gelen sözlere kulak asmayacaktır. Ancak eğer kişi küçük memelerle kendini iyi hissetmiyorsa çözümü oldukça kolaydır. Size en çok yakışacak boyut ve şekilde memelere sahip olup destekli sütyenleri çöpe atma hayaline kavuşmak hiç de zor değil. Silikonlar!
‘Rujun yine taşmış, kalemi dışa çek bari.’
Hangi kadın dudak kalemi kullanmadan tek bir hamleyle ruj sürüp harika olmasını istemez ki! Ama ne yazık ki ince dudaklar bu durumu sadece bir hayal olarak bırakıyor… mu acaba? Ünlülerin öncesi-sonrası fotoğraflarına baktığımızda bazen sanki o dudaklara sihirli değnek dokunmuş gibi bir değişim görüyoruz. Sihir diye bir şey olmadığını düşünecek olursak, o sihirli değneğe basitçe ‘dolgu’ desek daha doğru olur gibi. Minimum acıyla kısa bir sürede tek hamleyle kusursuz rujlar sürmek artık hayal olmayacak.
Tabi bunun yanısıra birde estetik olduğu için veya olmayı düşündüğü için yadırganan, ayıplanan hatta eleştirilen kişiler var. Estetik sektörü ile ilgili olumsuzlukları örnek göstererek bu talepten uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Güzel olmak istediği için kişiyi eleştiriyorlar. Oysa hayat herkesin kendi hayatı ve güzel olmak istediği, güzel hissetmek istediği için kimse yadırganmamalı.
Sonuç olarak, toplum, estetik ameliyatlar konusunda negatif veya pozitif baskı yapabiliyor. Bunlardan etkilenmemek pek kolay değil. Acele karar vermeden önce bir kaç uzmanla görüşerek sizin için en doğru estetik girişim ne olabilir sorusunu iyi yanıtlamak gerekir. Yoksa mutlu olmak için yapılan bir işlem daha da mutsuz edebilir.