Meme Estetiği ve İzler

0
23882

Meme Estetiği Ameliyatı Sonrası İzler Bizi Neden Korkutmamalı ?

Özellikle meme küçültme ameliyatı sonrası oluşacak izlerden korku birçok büyük memelere sahip ve bunların neden olduğu fiziksel ve psikolojik sıkıntılarla yaşamak zorunda kalan kadınların ameliyattan korkup vazgeçmelerine neden olmaktadır. Doğum yapmamış, evlenmemiş bayanlar haliyle bu durumdan daha çok negatif yönde etkilenmektedir. Oysa günümüzün yeni gelişen ameliyat teknikleri ile izler çok daha az belirgin hale getirilebilmektedir.

Meme estetiğinde en önemli unsurlar;

– Meme boyutlarının omuz ve kalça ölçüleri ile uyumlu olması
– Meme başının yerleşiminin kişinin kolunun ortası hizasında olması
– Memenin şeklinin yuvarlak ya da damla şeklinde olup meme başının bu yapının en yüksek olduğu yerde bulunması
– Meme başı büyüklüğünün meme ile uyumlu olması.
– Meme başı etrafı izlerin çok az olması (meme başından normal deriye geçişteki ton farkı şeklinde olması)

Yukarıda özetlenen şartlar sağlandığında estetik açıdan çoğu kişi tarafından kabul edilebilir bir sonuç elde edilmiş olur. Meme küçültme ve meme dikleştirme ameliyatları sonrası genellikle ters T şeklinde iz kalır. Bu izin uzunluğunu azaltmak amaçlı birçok teknik geliştirilmiştir. Bu teknikler ile iz ters L ya da I şekline dek kısaltılabilmiştir. Özellikle I şeklinde olan izlerde deri bolluğunu toplamak için büzerek kapama kullanılmaktadır. Bu tekniklerle uygun vakalarda gerçekten çok iyi sonuçlar elde edilmektedir. Fakat ileri derecede sarkık ve büyük memelerde bu teknikler yetersiz kalmaktadır. Hatta aynı teknik kullanılmaya çalışıldığında deride ameliyat sonrası oluşan ve 3 hafta içinde açılan pililer yeterli düzeyde açılmamakta ya da tam açılarak meme başının çok yukarıda görünmesine yol açmaktadır. Oluşan bu durumun düzeltilmesi için tekrar ters T iz bırakacak ameliyat yapılmak zorunda kalınmaktadır.

Çok büyük memelerdeki ters T izlerden korkmamak lazım. Nedenleri;
– Az reaksiyon yapan dikişler ve özel pansuman malzemeleri ve ameliyat sonrası iz tedavisi yöntemleri ile çok iyi sonuçlar elde edilmektedir.
– Meme başı etrafı iz meme başından normal deriye geçişte ton farkı olduğundan çok bariz olmaz.
– Meme başından aşağı inen dik çizgi en iyi iyileşen izdir. Genellikle ameliyattan bir yıl sonra izi seçmek zordur.
– Memenin altında kalan çizgi ise  önden ve yandan bakıldığında gözükmez.

Derinin dermis dediğimiz ikinci tabakasını geçen tüm yaralanmalar iz bırakır. Cerrahi girişimlerin yüzde 99’u bu sınıfa girmektedir. Sonuçta izsiz ameliyat olmaz dersek çok hata yapmış sayılmayız. Ancak vücutta bazı özel bölgelerde deri çok ince olduğundan izleri seçmek çok güçtür. Göz kapakları buna bir örnektir. Estetik ameliyatlarda amaç izlerin en az görünür olmasını sağlamaktır.

Neden bazı hastalarda daha çok iz kalır?

– Ailevi olarak, deriye bağlı bazı özelliklerden dolayı, tüm önlemlere rağmen izler daha belirgin olabilir.(Orta Doğu halkı bu duruma örnektir. Esmer deride izlerde koyulaşma gösterebilir. Ama meme için şekil estetik açıdan her zaman daha öndedir.)
– İz bölgesinde oluşan infeksiyon ve yara iyileşmesinde uzama iz olasılığını arttırır. (Bu durumlar ikincil küçük cerrahi girişimler ile düzeltilebilir.)
– İleri yaş, sigara kullanımı, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar yara iyileşmesini geciktirerek iz oluşma olasılığını arttırır.
– Keloid, hipertrofik nedbe gibi aşırı doku iyileşmesine bağlı oluşan izler de genellikle kişisel özelliklere bağlıdır.

SORU SOR

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.